MURAT İNCE



TUT SEVDANIN NABZINI
Kılıçlar kuşanmış bir sevdanın.
Kalkanı olmayan askeriyim artık.
Vurduğun her darbe, yürek kanamalarını tetikliyor.
O kadar suskun ki dilim, ’dur’ diyemiyor.
Tek bir hece düşüyor dudaklarımdan ’ sen ’ .
Evet ’sen’ , acımasızlar ordusunun başkomutanı.
Sen, sevda ülkesinde duyguların yoksulu.
Sen, fakir bir sevdanın şöhretli kadını.
Ben, bir dilim ’sana’ muhtaç.
Ben, elinden tutulmayan bir sokak çocuğu.
Ben ahları işitilmeyen feryadın sağır adamı.
Canı kıralan, canı kanayan, cana can arayan.
Sancıların keskin bir darbe bu bedene.
Söyle, senmisin şimdi tek çare.
Ben bu kadar yarım, ben bu kadar eksik.
Mutluluk mu, neyime gerek.
Hadi durma, vur bir ’sen’ kadar bana.
Parçalarıma ayır, lime lime et beni.
Yapboz misali toparla sonra.
Tamamla sende kalan yanımı.
Zaferini al, düş yine yollara.

Kollarında ıslandığım anı unut.
Öperek uyandırdığım sabahları, rüyalarına ekle.
Sende kalan ’beni’ ,çıkar hayalinden.
Sende ki beni as, kurumuş bir çınara.
Yıldızları topla geceleri eteğine.
Tut sevdanın nabzını.
Kararttığın gecelerime, bir ’sen’ daha ekle.

Kaç gecedir düşünüyor, uykuyu haram ediyorum gözlerime.
Bumu olmalıydı diyorum, bumuydu sevda dedikleri.
Ve senmiydin, beni böyle öksüz, çaresiz, sensiz bırakan.
Zafer senindir, çek gözlerini mevzilimden.
Her organın sağ çıktı bu savaşta.
Git şimdi, gitmesini bil.
Sen git ki.
Senden arta kalanlarımı ben öldüreyim.








Hiç yorum yok: